Kelebeğim
Bugün nasılsın? Ben hiç iyi değilim. Yine aradım seni
telefonu açtın sesin iyi geliyordu hatta benden daha mutluydun. O anda bende
mutlu olmuştum, sesin bir ömre bedeldi. Sonra çocukla oyun oynaman gerekiyormuş kapatıcam dedin.
Sadece beynim zonkladı biraz kalp atışlarımı tüm vücudumda hissettim sonra
olduğum yerde 10 dakika hareketsizce bekledim, belki bir umut geri ararsın
diye, Aramadın gözümden birkaç damla yaş geldikten sonra telefonun ekranını
açıp ses kaydını tekrar dinledim sonra bir daha, bir daha da ve defalarca ben
sensizlikten üşürken sen orada mutluydun, göz yaşlarımı sildim, kendime dedim
ki niye ağlıyorsun salak o orda zaten mutlu. İşte ben sırf sen mutlusun diye
gülmeye başladım sonra, anlamsızca. Hatırlıyor musun? O günü deniz kenarında
dizime yatmıştın, hayallerimdeki saçların dizlerimin üstündeydi sırf rahatsız
olma diye, dizimden kafanı kaldırma diye kendimi zor tuttum saçlarını ellememek
için. sen hiç bunların farkına bile varamadın. ben bunları senin okuyup beni sevmen pişman olman
için yazmıyorum. Bir nebzede olsa içimi satırlara döküp kelimelerle
anlatılamayacak sevgimi işte bu satırlarda anlatıyorum. Ne kadar basit demi 5
kuruş bile vermeden savurulan ön yargılar, senin “seni sevmediğime inanmaman
gibi”. Normal bir hayatım olsun istedim daha düne kadar dışarı bile çıkmaktan
korkan birisiydim, topluma sevdiğim insanlar tarafından kazandırıldım. Sen
çıktığında karşıma hayatı öğrendim. Takıntılarım vardı, kimseyi sevme kimseye
aşık olma diyen doktorumu değiştirdim, haklıymış en çok korktuğum şey seni
kendimden koruyamamak. Sen benim kelebeğimsin ama kanatların kırılmış
uçamıyorsun uçmayı denedikçede yoruluyorsun sonra ben geldim yanına keşke erken
gelseydim uçmaya çalışırken gelseydim de destek olsaydım. Vazgeçmişsin pes
etmişsin hayatta yapılacak en büyük yanlışı da pes ederek yapmışsın, ne için
dua ediyorum biliyor musun? İnşallah yüce rabbim senin kanadını kıranları
karşıma çıkarır. Kabulleniyorum duygusal biriyim hiç olduğum gibi değil, hatta
bu satırları yazarken bile ağlıyorum sensiz geçen gecelerin acısına ağlıyorum
uyku tutmuyor bilgisayarımı açıp bunları yazıyorum. Derdimi anlatacak çok insan
var ama hiç biride sen gibi yaralarımı saramıyor, bırak yaralarımı sarmayı
elimden tutup kaldırmıyorlar bile sadece dinleyip dinleyip kafa sallamakla
yardım ettiklerini sanıyorlar, bak düştüğüm bu çamurdan bu sefer kalkamıyorum
elimden tutmuyorsun, aslında kanatların kırılmış bile değil sadece onarılmaya
ihtiyaçları var. Daha fazla söze gerek yok senin de canını sıkmıyalım geçmişin
var nasıl olsa, varsın yanan benim canım olsun bakarsın bir gün hatanı
anlarsın. Ben ısrarla her gün tekrar seni ararım, sen açmasanda olur o sinyal
seslerine alıştım ne de olsa. Gözlerimin içine bakarken yalan söyleyemiyorsun
onu anladım ve telefon gerçektende özgürlüğü kısıtlıyor kelebeğim. Bir gün
yanımda olursan hep yapmak istediğimi yaparım, dağ evinde doğayla iç içe sadece
sen ve ben geceleri yıldızları izleyip özgürlüğü düşünmek, sabahları senin
yanında uyanıp gözlerine bakarak kahvaltı yapmam gibi. Bir ihtimal bunu
okuyorsan hayallerimdekilerin filmlerde olduğunu söyleyeceksin ama ben şimdiden
hayallerimi gerçekleştirmek için hazırlıklara başladım bile tek eksiğim sensin.
Bak saat ne çabuk 2 olmuş sensiz bir gece yarısı daha o verdiğin balı yanıma
alırım biraz ona bakarak senin kokun aklıma gelir sonra yine senin seslerinle
belki uyur kalırım. İyi geceler yaralı kelebeğim korkma benimle uç gökyüzüne
melekler hep senin yanında olsun dert sana uğramasın.