Umutlarımız kırıldı
hayallerimiz yıkıldı. Ama sana rağmen, bu hayata rağmen.bir gün
her şey güzel olacak, hemde öyle bir güzel olacak ki,
hayallerime, hayallerini kurduğum aileme , hayallerini kurduğum
evime, hayallerini kurduğum özgürlüğe, hayallerini kurduğum
colorado'ya elime ayağıma düğüm olan her şeye rağmen
yaşayacağım ben bu hayatı. Kollarım arasına eşimi, annemi,
kızımı alacağım. Hep kontrol ederim çıkarken sigara, çakmak,
telefon, cüdan, motorun anahtarı, evin anahtarı. Köpekler gibi
çalışıp kaanacağım ben hayatımı. Sonrasında deliler gibi
çalışıp kazanacağım ben ailemi. Senin inanmadığın bu
sevgiyle bir yuva kuracağım. Sana rağmen, bu hayata rağmen.
Dişlerimle kazıyacağım ben bu hayatı. Sana rağmen seveceğim
seni. Sensizliğe rağmen seveceğim seni. Gruruma rağmen kalbimdeki
göğüsümdeki acıdan ağlayaya ağlaya seveceğim seni . Güzel
bir ailen olacak senin. Bir avucumda buruşmuş acı dolu 2 çift el,
diğerinde küçücük yumuk yumuk iki kadın eli, göğüsümde ise
sevdiğim kadın. Bir gece vakti, karanlıkta çıkacağım
sokaklara. Içim huzurla dolu olacak ama... basacağım motor kaçı
görüyorsa, coloradoya. Hangi otoban o tarafa dönükse oraya
gideceğim. Bir kaç kilometre sonra, bit tırın altında, belki bir
kamyon, belki de bir arabanın altında, hayatımın yırtığını
dikip öleceğim. Evimde annem, eşim, kızım. Hüngür hüngür
özleyecekler beni. Milletin getirdiği bir salkım çiçek kapatacak
mezarımı. Sana rağmen, bu hayata rağmen; yaşayacağım ben seni,
annemi, kızımı, ve sensiz geçecek olan bu hayatı.
31 Mayıs 2016 Salı
Bu Hayata Rağmen
Etiketler:
ahsen akgül,
ahsen-akgül,
ahsenakgül,
aile,
bu hayata rağmen,
buhayatarağmen,
colorado,
hayaller,
hayat,
kızım,
onionuzantisi,
seniseviyorum,
umutlar,
yapmak istedim,
yıkıldı
Bir Gün Anlayacaksın
Hasar aldım artık hiç bir
şey önceki gibi değil. Önceki beni çok arıyorum ne kadar
bilgisayarım elimdeyken unutsamda her şeyi artık bazı şeyleri
unutamıyorum. Bir anda giren acıyla geliyorsun aklıma
bilgisayarımın başında biramı yudumlarken geliyorsun, sigaramı
her yaktığımda geliyorsun, git diyemiyorum yaşadığımız günler
geliyor sonra koca bir hiç görünce de omuzlarım bir anda
düşüveriyorsuratım asılıyor bir anda gelen bitkinlikle
çöküyorum olduğum yere bazen hayatımı etkileyecek şeyler
yapmaya girişimde bulunuyorum ama hep biri denk gelip engel oluyor.
Ya sen. Bir gece kalbinin göğüs kafesine sığmayacak kadar
acıdığını hissedeceksin, hayatının en büyük
pişmanlıklarından birini yaşayacaksın fakat geri dönüşü
olmayacak. Şimdi ihtiyacın olmayan o geri teptiğin sevgiye bir gün
ihtiyacın olduğunda ansızın aklına gelecem fakat geri dönüşün
olmadığını hissedeceksin. Herkesten uzak kalıp sadece sana yakın
olmaya çalışan birinin bundan sınra sana yakın olamayacağını
anlayacaksın. Çünkü sen; sabahları senin yanında gözlerini
açmak isteyen bir adamın, bir daha gözlerini açmak istememesine
neden oldun bayan. Çünkü sen; mesaj yazmasından sıkıldığın o
insanın bir daha mesaj dahi atamayacak olma ihtimalini hiç
düşünmedin. Çünkü sen; çok aradığı için kızdığın
insanın bir daha sesini duyamayacak olmanın acısını hiç
hatırlamadın. Bundan sonra hayallerin olsun diye çabalayan biri
olmayacak farkında mısın kelebeğim? Insan bir şeylerin kıymetini
elbet anlıyor; ama geçince, ama bitince, ama ölünce... kısacası
iç içten geçince. Sen unuttun bile beni bayan. Yoluna devam
ediyorsun, canın acımadı. Fakat ben ölsem unutmam. Çünkü
insanlar, onlara neler söylediğinizi unutabilirler, neler
yaşattığınızıda unutabilirler ancak insanlar onlara kendilerini
nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar. Bak şimdi eserine,
hissileştirdiğine .
Her Yer Sadece Sen
Ben daha fazla yanlızım
artık hiç kimsem yok yanımda eski halime geri döndüm yine ama bu
sefer sadece başımı belaya sokmak için yaşıyorum. Mesela bugün
biraz önce yaptığım şey yüzünden neler olacak bilmiyorum.
Yaptığım şeyleri de burada açıklayacak değilim. Bitmek
bilmiyor içimdeki özlemin. Artık daha fazla hayalperest oldum
hemde çok daha fazla. Önceden hep kısa hayallerdi şimdi ise
daldığım zaman hiç kıpırdamadan 2-3 saat hayal kuruyorum ve
zamanın nasıl aktığını ben bile bilmiyorum. Sokağa çıkıyorum
bir kuru kalabalık. Yürüyorum, yürüyorum, sadece boş boş
yürüyorum. Attığım her adımda sana gelmek istiyorum.
Adımlarımın bizi kavuşturmaya yetmediğini gördükçe
yavaşlıyorum hızlıyken bir anda yavaşlıyorum ve kafamı
kaldırıp baktığımda sana bir adım bile yaklaşamamışım.
Yokluğun hâla yokluk ve bir yanım eksik. Bunu fark ediyorum ve
dizlerimin üstüne çöküyorum kaldırıma. Seninle yürüdüğümüz
o kaldırıma yattığımız çimlere sadece koşarak ilerliyorum
ağlayarak. Incittiğin o ayağın aklıma geliyor canım biraz daha
fazla yanıyor. Ağlamaya bile dermanım kalmıyor. Ne yaptığımı
anlamaya çalışan bir sürü yabancı surat bana bakıyor. Ve o
işte o aynı durum. Kokun. Kokun geliyor burnuma seni hissediyorum
yanımda gözlerin, kaşların, kirpiklerin, burnun, ağzın yanımda
oluyorsun sanki bir an için, sonra 2 dakika geçip senin yanımda
olmadığını anladığımda karanlık çöküyor üzerime. Yine bir
başımayım. Gittiğim günün ardından kaldığım kadar yanlızım
yeniden. Değişen şeyler var o günden bu güne. Umut ediyorum
mesela o zamanlar. Hala geleceğine dair hayaller kurabiliyordum.
Kurduğum hayaller tek tek başıma yıkıldı. Bir enkazın
altındayım. Kimsenin kurtarmasınıda beklemiyorum, yapamayacaklar
zaten. SEN dolu binalar yıkıldı üzarime. Enkaz yeri toprak
kokmuyor her yer buram buram sen. Peki bayan sen olsan kurtarılmayı
beklermiydin bu kadar güzel bir enkazdan? Ben beklemiyorum. Enkazın
oluşturduğu karanlığın içine saklandım. Hep bir yanım susmak
istiyor kafamda sadece sorular var cevabını bulamadığım. Kafamın
içini kemiren bir şeyler var bayan deliriyorum galiba. Şimdi ise
her gün alkol kullanıyorum sonra 4-5 fincan kahve içiriyorlar. Sen
üzülme bayan, pardon sen alışmıştın demi üzülmessin zaten.
Alışmaya çalışıyorum yani sensizliğe. Öpüyorum yokluğundan.
23 Mayıs 2016 Pazartesi
Dökülen Gözyaşlarını Ödeyemeyeceksiniz
Canımın yanmasına alıştım
artık, bak farketmiyorum. Yanmayacak canım sen ne yapsanda,
olmayacak. Sen , biri senin için her şeyden vazgeçmişken, ondan
nasıl vazgeçtiğini mi anlatacaksın ? Sen her saniye özleyen
birine, sensiz bıraktığın saatlerin hesabını mı vereceksin?
Sen, sen diğeri, şu ve sen; siz, sizler?
Böylesine sevilmişken,
nasıl sevemediğinizi mi anlatacaksınız? Verdiğiniz hangi zararı
telafi ediceksiniz? Değer veriyorum diyen insanların bu denli
boşluğa düşmesine izin verdiniz, sahi nasıl çıkaracaksınız
onları bu boşluktan? Yok olan hayalleri yeniden mi kuracaksınız?
Umutları geri mi getiriceksiniz, zaten zorla elde edilmişken?
Onları, bizi, üzdüklerinizi boğulmaktan nasıl kurtaracaksınız?
Mutlu olduğunuz anların ne kadar uzakta kaldığını belki de ne
kadar yalan olduğunu mu itiraf edeceksiniz? Bir değerimiz olduğuna
hatta mutluluğamı inandıracaksınız? Ağlarken hıçkırıklarımı
mı durduracaksınız? Hangi intiharı önleyebilirdiniz sebebi
sizken ? Şimdi dağılmış kişiler var arkanızda kalan. Elinizden
ne gelir? Daha kırılmış yaralı kanatlarını onaracağım
kelebeğim kendimde yaralı iken. Hiç bir şey daha iyi
hissettirmiyor. Ama merak ediyorum; nasıl hesap vereceksiniz? Siz,
hatta tek soruyorum sen; hangi göz yaşını ödeyebilirsin? Daha
fazla göz yaşı dökülmeden gel. Yağmur ve gecenin siyahı bize
yol göstersin...
Ahsen Seni Çoook Seviyorum Senden Çoook Özür Dilerimmm
Senden çok özür Diliyorum ahsen seni çook seviyorum beni birazda olsa dinlermisin sonra senı rahat bırakırım. seni bilirim sen kızmassın lütfen biraz dinle beni telefonumu aç tamam bende sinirliydim biraz ama hemencecik geçti hadi lütfen telefonumu aç ve biraz dinle beni. çok çabuk sinirlendin sende böyle basit şeyleri kafana takma lütfen
22 Mayıs 2016 Pazar
Gözlerimin İçine Bak Ve Orada Kaybol
Korkuyorsun biliyorum ama
belli etmezsin sen bilirim. Her insanın bir orkusu yok mudur? Bence
var. Her zaman yanına gelemiyorum belki ama kafanı kaldırırsan
yukarıya doğru aynı gökyüzünün altında olduğumuzu bilirsin.
Şimdi gel, bak yıldızların altındayız dinle geceyi. Şimdi gel
kollarıma uzan ve korktuğunu hissettir bana, koruyacağım seni.
Sadece gel uzan, korktuğunu biliyorum. Kork sen, ben koryacağım
seni. Şimdi yanıma gel, yüksekçe bir binanın en tepesinde
çatısındayız. Hayalini dinle şimdi. Yıldızlar yukarıda ve
geride kalan her şey, insanlar dahi ayaklarının altında. Şimdi
gel sana şehri göstereceğim. Sana acı gerçekleri ondanda kötü
acımasız yalanları anlatacağım. Şimdi gel, uzan önce
yıldızları say. Bitirdiğinde ve gözlerimin içine baktığında
sana gözbebeklerinde parlayan şehri ve ışıklarını anlatacağım.
Beni öyle bir dinleyeceksin ki gözlerinde kaybolup bulanıp görmeye
başlayacaksın. Ana caddeleri, kalabalıkları ve kargaşayı.
Gürültüyü. ara sokaklara bakmak iste misin? Kimsesizliğe ve
çaresizliğe, ölüme, yutulan çığlıklara, karanlık ve
sessizliğe. Uçup her apartmanın çatısına konalım ve duvarlara
başımızı yaslayıp bütün sırları dinleyelim. Yaralısın
kelebeğim biliyorum benden başkasıda onaramaz kanatlarını.
Korkuyorsun ben koruyacağım seni. Geceye teslim ol, siyahı esir
alsın bizi. Yüzünde bir maske var, içimi ürpertiyor. Çıkar
maskeni, duygularını haykır ay'a, yıldızlara ve tüm evrene.
Hislerini görmek istiyorum. Şimdi gel bir olalım. Yüreğini aç
ve gözlerimin içine bakarak ağla sonra kafanı omuzuma yasla
huzuru bul. Bak karardı gece ve karardı gözlerimiz. Kimse
duymayacak, görmeyecek seni istediği kadar ağla. Dinle, göz
yaşları masumdur.
Öleceğiz Ya, Mutlu Olun
Benden mutluluk mu
istiyorsunuz? Mutlu olamayacağımı bilmek istermisin, ama benden
güzel mutlu bir yazı istiyorsun. O olmadan bu mümkünmü sizce
yatmadan önce benimle olma ihtimalini düşündümde imkansıza çok
yakınlardayım, imkansızı başarabilirmiyim. Evet daha önce 1
sefer başarmıştım ama şans eseri olmuştu. Mutlu olun. Her şey
güzel olacak gibi klişe motivasyonlardan değil ama. Hiç bir şey
geçmeyecek! Hatta daha da kötüleşecek! Belki de hiç bitmeyecek,
acı çekeceğiz, sinir krizleri geçireceğiz, her şey üstümüze
gelecek, ama öleceğiz. O yüzden mutlu olun. Mutlu şarkılar
dinleyin, sevdiklerinizin yanında olun, rüzgarlı bir günde
dışarıda oturun saçlarınız dağılsın, yağmuru hissedin
yağmurda ıslaın, ağlayın, ne olursa olsun mutlu olun, dua edin,
kitap okuyun, basit şeyler yapın, kolay şeyler, yorulmayın,
endişelenmeyin -prens ile prenses olun demiyorum- sadece yaklaşan
sonu görün mutlu olun çünkü öleceğiz ve geride bir şey
kalmayacak ya da nasıl isterseniz, ağlayın. Neden mi? Ben bu
yazıyı yazarken bir kez olsun gülümsemedim, olsun siz yine de
mutlu olun öleceğiz ya mutluluk güzel şey. Aşık olun yağmurun
altında ceketsiz dolaşın. Ben yapamadım hep eksiğim vardı çünkü
canımın içi yoktu.
21 Mayıs 2016 Cumartesi
Sensiz Yaşayacak Kadar Ne Yaptım
Ben içimi yazarak döküyorum, yazınca rahatlıyorum. Satırlarda son bulduruyorum dertlerimi. Yazmak
çok güzel, keşke her insan bir şeyler yazsa, bir kitap okusa. Işte
bu bloggerı da sevdiğim kıza armağan edicem. sürekli yazıcam hep
yazıcam onun haberi olmayacak ama ben yazıcam, eğer o yanımda
olsaydı zaten yazmazdım, belki yazardım mutluluğumuzu yazardım
bu seferde, ne güzel olurdu dimi. Ama benimle olmak istemiyor
kendinden soğutma çabalarında hep, ama ben onunla mutlu olmak
istiyorum. Bana inanmıyor, güvenmiyor ama ne yapalım varsın
inanmasın bir gün belki hata yaptığını anlar gözünün
önündeki fırsatları kaçırdığını anlarda dizi ni döver. Ben
akıl payı olurum ona sonra belki benim sayemde daha mutlu olur ben
ise onun mutlu olduğunu gördükçe kafayı yerim, zaten delirmek
üzereyim. Bir gün severmi sizce beni, gelirde ellerimden tutarmı.
Tutsa ne iyi olur dimi. Kurduğum bir hayalde çok mutluyduk ben
bilgisayarda oldukça kendimi geliştirmiştim, evimiz vardı bahçesi
vardı bahçenin içinde her renk çiçek vardı bu çiçekleri eve
taşındığımızda onunla birlikte dikmiştik, ağaçlar vardı
meyve ağaçları ıhlamur ağaçları ilkbahar geldimi her yer güzel
kokardı aynı o gibiydi bahçenin kokusuda onun kokusunda da ormanın
tüm doğal kokuları var gibiydi sanki. Evimiz dubleksti 2. kattan
dönen bir merdivenle balkondan bahçeye inen bir merdiven vardı.
Dünyanın tüm kötülüklerinden arındırılmış bir bahçeydi
orası, akşamüstü çaylarını hep orada içerdik bakmaya
doyamazdım ona o bahçenin içinde. Işte hayallerde her şey
yolundadır bu yüzden severim hayalleri. Gülüşünden kırmızı
laleler açacak ve şimdi bu baharda antalyanın bütün lalerini
katletmek isteyen bir yürek düşünün. Aralarına çöküp bütün
çıklıklarını dökerek laleri yolan öldüren.
Hayat devam edecek, ama ya o varken, ya da onsuz
Size galiba hayallerimdeki
kadının gerçek oluşunu anlatacağım, kolay olmayacak kendisi
gibi anlatması da zor olacak biliyorum. Hayallerde daha basitti daha
kolaydı çünkü zorluk evrelerini, çıkan engelleri hayal
etmessiniz orda. Sadece yaşayacağınız güzel günleri mutlu anlar
gelir aklınıza yani evli mutlu çocuklu gibi gerçekte böyle
olmadığına kesinlikle garanti verebilirim size. Çok güzeldi bana
gördüğüm bayanlardan en güzeli çünkü ben seviyordum onu başka
kimseye ihtiyacım yoktu o varken onunla yürüyeceğim bu yolda
annemi, babamı geride bırakabilirdim o zaten bunların hepsini
yapabiliyordu. Onunla internette tanıştım ama belki bu internet de
olmasaydı onunla her şey daha da iyi olabilirdi. Belki başka türlü
tanışırdık, her şey yolunda giderdi. Nasıl olsa o kaderime
yazılmış zaten öylede böylede çıkacaktı karşıma. Size ona
karşı olan sevgimi seviyorum kelimesiyle anlatamam ya da onu
dünyadan daha çok seviyorum kelimesiylede anlatamam ben onu ve ona
karşı olan sevgimi aslında hiç bir kelimeyle anlatamam. Onun
yokluğunda üşürken soğuk suyla banyo yaptığım zaman su bile
sıcacık geliyordu. Hayatınızda önem verdiğiniz insanlar olsun
karşıdaki kişinin size verdiği sevgi hiç önemli değildir o
sevmese bile siz onu sevin bırakmayın seviyorum kelimesinin hakkını
vererek söyleyin. Şimdi ayrılan bir çoğunuza onun için ne
yaptın diye sorsam cevap veremeyecek arkadaşlarımız var oyun
oynamayın kimseyle bir gün siz onu kırarsınız, sonra bir günde
sizi 2 katı şekilde kırarlar bir daha ayağa kalkamazsınız...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)