Sayfalar

31 Mayıs 2016 Salı

Bu Hayata Rağmen

ahsen akgül
Umutlarımız kırıldı hayallerimiz yıkıldı. Ama sana rağmen, bu hayata rağmen.bir gün her şey güzel olacak, hemde öyle bir güzel olacak ki, hayallerime, hayallerini kurduğum aileme , hayallerini kurduğum evime, hayallerini kurduğum özgürlüğe, hayallerini kurduğum colorado'ya elime ayağıma düğüm olan her şeye rağmen yaşayacağım ben bu hayatı. Kollarım arasına eşimi, annemi, kızımı alacağım. Hep kontrol ederim çıkarken sigara, çakmak, telefon, cüdan, motorun anahtarı, evin anahtarı. Köpekler gibi çalışıp kaanacağım ben hayatımı. Sonrasında deliler gibi çalışıp kazanacağım ben ailemi. Senin inanmadığın bu sevgiyle bir yuva kuracağım. Sana rağmen, bu hayata rağmen. Dişlerimle kazıyacağım ben bu hayatı. Sana rağmen seveceğim seni. Sensizliğe rağmen seveceğim seni. Gruruma rağmen kalbimdeki göğüsümdeki acıdan ağlayaya ağlaya seveceğim seni . Güzel bir ailen olacak senin. Bir avucumda buruşmuş acı dolu 2 çift el, diğerinde küçücük yumuk yumuk iki kadın eli, göğüsümde ise sevdiğim kadın. Bir gece vakti, karanlıkta çıkacağım sokaklara. Içim huzurla dolu olacak ama... basacağım motor kaçı görüyorsa, coloradoya. Hangi otoban o tarafa dönükse oraya gideceğim. Bir kaç kilometre sonra, bit tırın altında, belki bir kamyon, belki de bir arabanın altında, hayatımın yırtığını dikip öleceğim. Evimde annem, eşim, kızım. Hüngür hüngür özleyecekler beni. Milletin getirdiği bir salkım çiçek kapatacak mezarımı. Sana rağmen, bu hayata rağmen; yaşayacağım ben seni, annemi, kızımı, ve sensiz geçecek olan bu hayatı.

Bir Gün Anlayacaksın

ahsen akgül
Hasar aldım artık hiç bir şey önceki gibi değil. Önceki beni çok arıyorum ne kadar bilgisayarım elimdeyken unutsamda her şeyi artık bazı şeyleri unutamıyorum. Bir anda giren acıyla geliyorsun aklıma bilgisayarımın başında biramı yudumlarken geliyorsun, sigaramı her yaktığımda geliyorsun, git diyemiyorum yaşadığımız günler geliyor sonra koca bir hiç görünce de omuzlarım bir anda düşüveriyorsuratım asılıyor bir anda gelen bitkinlikle çöküyorum olduğum yere bazen hayatımı etkileyecek şeyler yapmaya girişimde bulunuyorum ama hep biri denk gelip engel oluyor. Ya sen. Bir gece kalbinin göğüs kafesine sığmayacak kadar acıdığını hissedeceksin, hayatının en büyük pişmanlıklarından birini yaşayacaksın fakat geri dönüşü olmayacak. Şimdi ihtiyacın olmayan o geri teptiğin sevgiye bir gün ihtiyacın olduğunda ansızın aklına gelecem fakat geri dönüşün olmadığını hissedeceksin. Herkesten uzak kalıp sadece sana yakın olmaya çalışan birinin bundan sınra sana yakın olamayacağını anlayacaksın. Çünkü sen; sabahları senin yanında gözlerini açmak isteyen bir adamın, bir daha gözlerini açmak istememesine neden oldun bayan. Çünkü sen; mesaj yazmasından sıkıldığın o insanın bir daha mesaj dahi atamayacak olma ihtimalini hiç düşünmedin. Çünkü sen; çok aradığı için kızdığın insanın bir daha sesini duyamayacak olmanın acısını hiç hatırlamadın. Bundan sonra hayallerin olsun diye çabalayan biri olmayacak farkında mısın kelebeğim? Insan bir şeylerin kıymetini elbet anlıyor; ama geçince, ama bitince, ama ölünce... kısacası iç içten geçince. Sen unuttun bile beni bayan. Yoluna devam ediyorsun, canın acımadı. Fakat ben ölsem unutmam. Çünkü insanlar, onlara neler söylediğinizi unutabilirler, neler yaşattığınızıda unutabilirler ancak insanlar onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar. Bak şimdi eserine, hissileştirdiğine .

Her Yer Sadece Sen


Ben daha fazla yanlızım artık hiç kimsem yok yanımda eski halime geri döndüm yine ama bu sefer sadece başımı belaya sokmak için yaşıyorum. Mesela bugün biraz önce yaptığım şey yüzünden neler olacak bilmiyorum. Yaptığım şeyleri de burada açıklayacak değilim. Bitmek bilmiyor içimdeki özlemin. Artık daha fazla hayalperest oldum hemde çok daha fazla. Önceden hep kısa hayallerdi şimdi ise daldığım zaman hiç kıpırdamadan 2-3 saat hayal kuruyorum ve zamanın nasıl aktığını ben bile bilmiyorum. Sokağa çıkıyorum bir kuru kalabalık. Yürüyorum, yürüyorum, sadece boş boş yürüyorum. Attığım her adımda sana gelmek istiyorum. Adımlarımın bizi kavuşturmaya yetmediğini gördükçe yavaşlıyorum hızlıyken bir anda yavaşlıyorum ve kafamı kaldırıp baktığımda sana bir adım bile yaklaşamamışım. Yokluğun hâla yokluk ve bir yanım eksik. Bunu fark ediyorum ve dizlerimin üstüne çöküyorum kaldırıma. Seninle yürüdüğümüz o kaldırıma yattığımız çimlere sadece koşarak ilerliyorum ağlayarak. Incittiğin o ayağın aklıma geliyor canım biraz daha fazla yanıyor. Ağlamaya bile dermanım kalmıyor. Ne yaptığımı anlamaya çalışan bir sürü yabancı surat bana bakıyor. Ve o işte o aynı durum. Kokun. Kokun geliyor burnuma seni hissediyorum yanımda gözlerin, kaşların, kirpiklerin, burnun, ağzın yanımda oluyorsun sanki bir an için, sonra 2 dakika geçip senin yanımda olmadığını anladığımda karanlık çöküyor üzerime. Yine bir başımayım. Gittiğim günün ardından kaldığım kadar yanlızım yeniden. Değişen şeyler var o günden bu güne. Umut ediyorum mesela o zamanlar. Hala geleceğine dair hayaller kurabiliyordum. Kurduğum hayaller tek tek başıma yıkıldı. Bir enkazın altındayım. Kimsenin kurtarmasınıda beklemiyorum, yapamayacaklar zaten. SEN dolu binalar yıkıldı üzarime. Enkaz yeri toprak kokmuyor her yer buram buram sen. Peki bayan sen olsan kurtarılmayı beklermiydin bu kadar güzel bir enkazdan? Ben beklemiyorum. Enkazın oluşturduğu karanlığın içine saklandım. Hep bir yanım susmak istiyor kafamda sadece sorular var cevabını bulamadığım. Kafamın içini kemiren bir şeyler var bayan deliriyorum galiba. Şimdi ise her gün alkol kullanıyorum sonra 4-5 fincan kahve içiriyorlar. Sen üzülme bayan, pardon sen alışmıştın demi üzülmessin zaten. Alışmaya çalışıyorum yani sensizliğe. Öpüyorum yokluğundan.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Dökülen Gözyaşlarını Ödeyemeyeceksiniz

ahsen akgül
Canımın yanmasına alıştım artık, bak farketmiyorum. Yanmayacak canım sen ne yapsanda, olmayacak. Sen , biri senin için her şeyden vazgeçmişken, ondan nasıl vazgeçtiğini mi anlatacaksın ? Sen her saniye özleyen birine, sensiz bıraktığın saatlerin hesabını mı vereceksin? Sen, sen diğeri, şu ve sen; siz, sizler?
Böylesine sevilmişken, nasıl sevemediğinizi mi anlatacaksınız? Verdiğiniz hangi zararı telafi ediceksiniz? Değer veriyorum diyen insanların bu denli boşluğa düşmesine izin verdiniz, sahi nasıl çıkaracaksınız onları bu boşluktan? Yok olan hayalleri yeniden mi kuracaksınız? Umutları geri mi getiriceksiniz, zaten zorla elde edilmişken? Onları, bizi, üzdüklerinizi boğulmaktan nasıl kurtaracaksınız? Mutlu olduğunuz anların ne kadar uzakta kaldığını belki de ne kadar yalan olduğunu mu itiraf edeceksiniz? Bir değerimiz olduğuna hatta mutluluğamı inandıracaksınız? Ağlarken hıçkırıklarımı mı durduracaksınız? Hangi intiharı önleyebilirdiniz sebebi sizken ? Şimdi dağılmış kişiler var arkanızda kalan. Elinizden ne gelir? Daha kırılmış yaralı kanatlarını onaracağım kelebeğim kendimde yaralı iken. Hiç bir şey daha iyi hissettirmiyor. Ama merak ediyorum; nasıl hesap vereceksiniz? Siz, hatta tek soruyorum sen; hangi göz yaşını ödeyebilirsin? Daha fazla göz yaşı dökülmeden gel. Yağmur ve gecenin siyahı bize yol göstersin...

Ahsen Seni Çoook Seviyorum Senden Çoook Özür Dilerimmm


Senden çok özür Diliyorum ahsen seni çook seviyorum beni birazda olsa dinlermisin sonra senı rahat bırakırım. seni bilirim sen kızmassın lütfen biraz dinle beni telefonumu aç tamam bende sinirliydim biraz ama hemencecik geçti hadi lütfen telefonumu aç ve biraz dinle beni. çok çabuk sinirlendin sende böyle basit şeyleri kafana takma lütfen

22 Mayıs 2016 Pazar

Gözlerimin İçine Bak Ve Orada Kaybol

ahsen akgül

Korkuyorsun biliyorum ama belli etmezsin sen bilirim. Her insanın bir orkusu yok mudur? Bence var. Her zaman yanına gelemiyorum belki ama kafanı kaldırırsan yukarıya doğru aynı gökyüzünün altında olduğumuzu bilirsin. Şimdi gel, bak yıldızların altındayız dinle geceyi. Şimdi gel kollarıma uzan ve korktuğunu hissettir bana, koruyacağım seni. Sadece gel uzan, korktuğunu biliyorum. Kork sen, ben koryacağım seni. Şimdi yanıma gel, yüksekçe bir binanın en tepesinde çatısındayız. Hayalini dinle şimdi. Yıldızlar yukarıda ve geride kalan her şey, insanlar dahi ayaklarının altında. Şimdi gel sana şehri göstereceğim. Sana acı gerçekleri ondanda kötü acımasız yalanları anlatacağım. Şimdi gel, uzan önce yıldızları say. Bitirdiğinde ve gözlerimin içine baktığında sana gözbebeklerinde parlayan şehri ve ışıklarını anlatacağım. Beni öyle bir dinleyeceksin ki gözlerinde kaybolup bulanıp görmeye başlayacaksın. Ana caddeleri, kalabalıkları ve kargaşayı. Gürültüyü. ara sokaklara bakmak iste misin? Kimsesizliğe ve çaresizliğe, ölüme, yutulan çığlıklara, karanlık ve sessizliğe. Uçup her apartmanın çatısına konalım ve duvarlara başımızı yaslayıp bütün sırları dinleyelim. Yaralısın kelebeğim biliyorum benden başkasıda onaramaz kanatlarını. Korkuyorsun ben koruyacağım seni. Geceye teslim ol, siyahı esir alsın bizi. Yüzünde bir maske var, içimi ürpertiyor. Çıkar maskeni, duygularını haykır ay'a, yıldızlara ve tüm evrene. Hislerini görmek istiyorum. Şimdi gel bir olalım. Yüreğini aç ve gözlerimin içine bakarak ağla sonra kafanı omuzuma yasla huzuru bul. Bak karardı gece ve karardı gözlerimiz. Kimse duymayacak, görmeyecek seni istediği kadar ağla. Dinle, göz yaşları masumdur.

Öleceğiz Ya, Mutlu Olun

Benden mutluluk mu istiyorsunuz? Mutlu olamayacağımı bilmek istermisin, ama benden güzel mutlu bir yazı istiyorsun. O olmadan bu mümkünmü sizce yatmadan önce benimle olma ihtimalini düşündümde imkansıza çok yakınlardayım, imkansızı başarabilirmiyim. Evet daha önce 1 sefer başarmıştım ama şans eseri olmuştu. Mutlu olun. Her şey güzel olacak gibi klişe motivasyonlardan değil ama. Hiç bir şey geçmeyecek! Hatta daha da kötüleşecek! Belki de hiç bitmeyecek, acı çekeceğiz, sinir krizleri geçireceğiz, her şey üstümüze gelecek, ama öleceğiz. O yüzden mutlu olun. Mutlu şarkılar dinleyin, sevdiklerinizin yanında olun, rüzgarlı bir günde dışarıda oturun saçlarınız dağılsın, yağmuru hissedin yağmurda ıslaın, ağlayın, ne olursa olsun mutlu olun, dua edin, kitap okuyun, basit şeyler yapın, kolay şeyler, yorulmayın, endişelenmeyin -prens ile prenses olun demiyorum- sadece yaklaşan sonu görün mutlu olun çünkü öleceğiz ve geride bir şey kalmayacak ya da nasıl isterseniz, ağlayın. Neden mi? Ben bu yazıyı yazarken bir kez olsun gülümsemedim, olsun siz yine de mutlu olun öleceğiz ya mutluluk güzel şey. Aşık olun yağmurun altında ceketsiz dolaşın. Ben yapamadım hep eksiğim vardı çünkü canımın içi yoktu.

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Sensiz Yaşayacak Kadar Ne Yaptım

Ben içimi yazarak döküyorum, yazınca rahatlıyorum. Satırlarda son bulduruyorum dertlerimi. Yazmak çok güzel, keşke her insan bir şeyler yazsa, bir kitap okusa. Işte bu bloggerı da sevdiğim kıza armağan edicem. sürekli yazıcam hep yazıcam onun haberi olmayacak ama ben yazıcam, eğer o yanımda olsaydı zaten yazmazdım, belki yazardım mutluluğumuzu yazardım bu seferde, ne güzel olurdu dimi. Ama benimle olmak istemiyor kendinden soğutma çabalarında hep, ama ben onunla mutlu olmak istiyorum. Bana inanmıyor, güvenmiyor ama ne yapalım varsın inanmasın bir gün belki hata yaptığını anlar gözünün önündeki fırsatları kaçırdığını anlarda dizi ni döver. Ben akıl payı olurum ona sonra belki benim sayemde daha mutlu olur ben ise onun mutlu olduğunu gördükçe kafayı yerim, zaten delirmek üzereyim. Bir gün severmi sizce beni, gelirde ellerimden tutarmı. Tutsa ne iyi olur dimi. Kurduğum bir hayalde çok mutluyduk ben bilgisayarda oldukça kendimi geliştirmiştim, evimiz vardı bahçesi vardı bahçenin içinde her renk çiçek vardı bu çiçekleri eve taşındığımızda onunla birlikte dikmiştik, ağaçlar vardı meyve ağaçları ıhlamur ağaçları ilkbahar geldimi her yer güzel kokardı aynı o gibiydi bahçenin kokusuda onun kokusunda da ormanın tüm doğal kokuları var gibiydi sanki. Evimiz dubleksti 2. kattan dönen bir merdivenle balkondan bahçeye inen bir merdiven vardı. Dünyanın tüm kötülüklerinden arındırılmış bir bahçeydi orası, akşamüstü çaylarını hep orada içerdik bakmaya doyamazdım ona o bahçenin içinde. Işte hayallerde her şey yolundadır bu yüzden severim hayalleri. Gülüşünden kırmızı laleler açacak ve şimdi bu baharda antalyanın bütün lalerini katletmek isteyen bir yürek düşünün. Aralarına çöküp bütün çıklıklarını dökerek laleri yolan öldüren.

Hayat devam edecek, ama ya o varken, ya da onsuz

Size galiba hayallerimdeki kadının gerçek oluşunu anlatacağım, kolay olmayacak kendisi gibi anlatması da zor olacak biliyorum. Hayallerde daha basitti daha kolaydı çünkü zorluk evrelerini, çıkan engelleri hayal etmessiniz orda. Sadece yaşayacağınız güzel günleri mutlu anlar gelir aklınıza yani evli mutlu çocuklu gibi gerçekte böyle olmadığına kesinlikle garanti verebilirim size. Çok güzeldi bana gördüğüm bayanlardan en güzeli çünkü ben seviyordum onu başka kimseye ihtiyacım yoktu o varken onunla yürüyeceğim bu yolda annemi, babamı geride bırakabilirdim o zaten bunların hepsini yapabiliyordu. Onunla internette tanıştım ama belki bu internet de olmasaydı onunla her şey daha da iyi olabilirdi. Belki başka türlü tanışırdık, her şey yolunda giderdi. Nasıl olsa o kaderime yazılmış zaten öylede böylede çıkacaktı karşıma. Size ona karşı olan sevgimi seviyorum kelimesiyle anlatamam ya da onu dünyadan daha çok seviyorum kelimesiylede anlatamam ben onu ve ona karşı olan sevgimi aslında hiç bir kelimeyle anlatamam. Onun yokluğunda üşürken soğuk suyla banyo yaptığım zaman su bile sıcacık geliyordu. Hayatınızda önem verdiğiniz insanlar olsun karşıdaki kişinin size verdiği sevgi hiç önemli değildir o sevmese bile siz onu sevin bırakmayın seviyorum kelimesinin hakkını vererek söyleyin. Şimdi ayrılan bir çoğunuza onun için ne yaptın diye sorsam cevap veremeyecek arkadaşlarımız var oyun oynamayın kimseyle bir gün siz onu kırarsınız, sonra bir günde sizi 2 katı şekilde kırarlar bir daha ayağa kalkamazsınız...